ECRİMİSİL (HAKSIZ İŞGAL TAZMİNATI) NEDİR ?
Ecrimisil yahut bilinen diğer ismiyle haksız işgal tazminatı malı zilyetliği altında bulundurmayan mal sahibinin, kötü niyetli olarak malı hakimiyetinde bulunduran kimselerden talep edebileceği bir tazminat türüdür. Taşınır veya taşınmaz mallar ecrimisil tazminatının konusu olabilir.
Bu tazminatın sınırları gerek Türk Medeni Kanunu ile gerekse Yargıtay içtihatı birleştirme kararlarıyla çizilmiştir. Buna göre kötü niyetli olarak malı hakimiyetinde bulunduran kişinin ödeyeceği tazminatın en alt sınırı malın kiraya verilmesi ihtimalinde kazandıracağı miktar iken, tazminat miktarının üst sınırı ise mal sahibinin malı kullanamaması sebebiyle uğradığı kar kaybı olarak belirlenmiştir.
1-Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Talep Edilen Dava Şartları Nelerdir?
1. Taşınır ve/veya taşınmaz mal üzerinde hukuken hakkı olmayan bir kimsenin malı kullanması,
2. Malı kullanan kimsenin aslında malı kullanmaya hakkı olmadığını bilmesi, yani zilyetin kötü niyetli olması,
3.Haksız işgal ile bir zararın doğmuş olması,
4. Zarar ile işgal arasında nedensellik bağının bulunması olarak sayılmaktadır.
1.1-Görevli ve Yetkili Mahkeme Nedir?
Ecrimisil davaları Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev sınırları içine kalmaktadır. Yetkili mahkeme tayininde ise, söz konusu uyuşmazlık taşınmazın mülkiyet hakkından ileri gelmediğinden genel yetki kuralı uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Davalılar birden fazlaysa birinin yerleşim yerinde de dava görülebilir.
1.2-Ecrimisil Davası Açmadan Önce Arabulucuya Başvurmak Gerekir mi?
Ecrimisil davası açılmadan önce arabulucuya başvuru dava şartı olarak aranmamıştır.
2-Hisseli Tapularda Ecrimisil Davası ve Dava Şartları Nelerdir?
Bir taşınır veya taşınmaz mal üzerinde taraflar paylı mülkiyet yahut elbirliğiyle (iştirak halinde)mülkiyet ile malik olabilirler. Paylık mülkiyet halinde herkesin hissesi belliyken elbirliğiyle mülkiyet durumunda paydaşların birlikte hareket etmesi gerekmektedir.
Her ne kadar kanunen aranmasa da hissedarların birbirlerine yönelteceği ecrimisil taleplerinden önce intifadan men şartının yerine getirilmesi gerektiği Yüksek Mahkeme içtihatlarıyla yürürlük kazanmıştır.
2.1-İntifadan Men Şartı Nedir?
İntifadan men şartının yerine getirilmesi hem paylı mülkiyet hem de elbirliğiyle mülkiyet durumu için aranmaktadır. Esasen kanunen aranan bir zorunluluk olmasa da yargı kararlarıyla içtihatlarıyla uygulanmakta olan bir kuraldır. İntifadan men kısaca haksız bir şekilde taşınmazı kullanımı engellenen tarafın taşınmazın diğer maliklerine taşınmazı kullanma isteğini beyan ettiği bir bildirim olarak tanımlanabilir. Malik olmayan bir kimseden ecrimisil istenmesi için intifadan men şartına gerek bulunmamaktadır.
En önemli hususlardan birisi ise, ecrimisil isteyecek kişinin de ilgili taşınır ve/veya taşınmaz mal üzerinde kullandığı bir alanın bulunması halinde, kullandığı bölüm kendi payından az olsa bile ecrimisil talep edemeyeceğidir. İntifadan men bildirimi için herhangi bir şekil şartı öngörülmemiş olsa da ispat koşulunda kolaylık sağlanması açısından yazılı bir bildirim yapılması ve Noterden ihtarname gönderilmek suretiyle yapılması öngörülmektedir.
2.2-İntifadan Men Şartının İstisnaları, İntifadan Men Şartı Aranmayan Haller
Birtakım hal ve davranışların varlığı intifadan men şartının aranmamasına sebep olmaktadır. İntifadan men şartının istisnaları olarak adlandırılan bu durumlar el atmanın önlenmesi davasının açılması, ortaklığın giderilmesi davasının açılması, paydaşlar arası yapılan kullanım anlaşması gereği her paydaşın kullanacağı alanın belirlenmesi, taşınmazın iş yeri vb. gibi kiraya verilen hukuki ürün elde edilen bir taşınmaz olması yahut taşınmazın bağ bahçe gibi tarım ürünü yetiştirilen (örneğin elma, zeytinlik, fındık bahçesi, çay bahçesi) bir taşınmaz olması sayılabilir. Bu gibi durumlarda intifadan men bildirimi koşul olarak aranmaksızın direkt olarak ecrimisil davası açılabilir.
Bu doğrultuda T.C. Yargıtay HG.HUKUK GENEL KURULU Esas:1979-2-66 Karar:1982-1
13.01.1982 tarihli kararı;
“
…Öte yandan kural olarak doğal ve hukuksal (medeni) semerelerin aynen bölüştürülmesi gerekirken, çoğunluk kararıyle doğal semerelerin satılarak parasının bölüştürülmesi de mümkündür. Bu durumda her paydaş satış parasından payına düşeni isteyebilir. Eğer ortada böyle bir karar yoksa, bir paydaş da ürünlerin, yani doğal semerelerin tamamını toplamışsa, öbür paydaş, bu üründen payına düşenin parası için talepte bulunabilir, koşulları varsa tazminat da isteyebilir. Doğal ve hukuksal semerelerden pay istemek için hiçbir veçhile faydalanmadan engellenme (men edilme) koşulu aranmaz. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, semereden amaç sadece doğal ve hukuksal semerelerdir; yoksa bir malı kullanma yolu ile elden olunan faydalanmalar hiçbir veçhile semere olarak nitelendirilemez. Bu yön gerek uygulamada ve gerekse bilimsel görüşlerde oybirliği ile benimsenmiştir (1.3.1950 gün ve 11/2 sayılı İçt. Bir. K. gerekçesi), (ayrıca HGK. 15.4.1964 gün ve D-1/223 E.sayılı kararın 4 paragrafı). Bu ilke müşterek malı kiraya verir, kiraları (hukuki semereleri) malvarlığına dahil etmiş olan paydaştan pay istenmesi halinde de aynen uygulanacak ve yine yararlanmadan men koşulu aranmayacaktır (4.6.1958 gün ve 15/6 sayılı İçt. Bir. K.)…”
Aynı doğrultuda T.C. Yargıtay 3.HUKUK DAİRESİ Esas:2004-11421 Karar:2004-11429 Karar
21.10.2004 tarihli kararı;
“ …Ecrimisile konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paydaşlar, kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de;ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın bir takım istisnaları vardır. Örneğin;yararlanma dileğinin açıklanması koşulu ile davacının açtığı izale-i şüyu davasının dava dilekçesinin tebliğ tarihi, keza icra emrinin tebliğ tarihi, taraflar arasında sonuçlanmış önceki tarihli el atmanın önlenmesi veya ecrimisil davaları intifadan men şartının oluşması için yeterli sayılmıştır. Somut olayda, dava konusu yerler ile ilgili Merzifon Sulh Hukuk Mahkemesinde izalei şüyu davası açılmış olup dava dilekçesinin davalılara tebliği tarihinde intifadan men şartı gerçekleşmiş sayılır. O halde mahkemece, intifadan men tarihinin gerçekleştiği tarihten itibaren bilirkişi tarafından saptanacak ecrimisile hükmetmek gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru görülmemiştir… ”
3-Ecrimisil Talebinde Zamanaşımı, Kaç Yıllık Tazminat Talep Edilebilir?
Ecrimisil talebinde dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık zamanaşımı uygulanmaktadır. Örneğin 2025 yılında açılacak bir dava için geriye dönük 2020 ve sonrası zaman dilimi için tazminat talep edilebilecektir.
Bu doğrultuda T.C. Yargıtay 1.HUKUK DAİRESİ Esas:2015-531 Karar:2016-1507 11.02.2016
tarihli kararı;
“…25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zaman aşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar….”
Avukat Damla SONGUN