EDİMİN İFASINA FESAT KARIŞTIRMA SUÇU
Edimin ifasına fesat karıştırma suçu Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar bölümünde 236.maddede düzenlenmektedir. İhale sürecinde, ihaleye katılanya da katılmak isteyen kimseler ile idare arasındaki ilişki, idare hukuku kurallarına tabidir. Ancak idare ile ihaleyi kazanan kişinin sözleşmeyi imzalanmasından sonra taraflar arasındaki ilişki özel hukuk hükümlerine tabidir.
KORUNAN HUKUKSAL DEĞER
Bir görüşe göre, edimin ifasına fesat karıştırma suçunda , suçla korunan hukuksal değer kamusal faaliyetlerin dürüstlük ilkesine uygun olarak yürütüldüğü hususunda kamu görevlilerine duyulan güvendir.
Diğer görüşe göre maddede sayılan kamu kurum ve kuruluşları ile diğer tüzel kişiliklerin mal varlığı değerleri ve ekonomik menfaatlerini ile bir bütün olarak ülkenin ekonomik işleyişi ve dengeli sınırlı kaynakları bu suçla korunan hukuksal değerdir.
Son görüşe göre bu suçla korunan hukuksal değer, ihale sürecinin olduğu gibi edimin ifası sürecinin de serbest rekabet koşulları içinde , ihale kararında veya sözleşmede belirtilen şartlara uygun gerçekleşeceğini duyulan kamusal güvendir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2012/3485 Esas , 2013/1418 Karar sayılı dosyasında edimin ifasına fesat karıştırma suçuyla korunan hukuksal değer şu şekilde ifade edilmiştir :
“… İhaleye fesat karıştırma suçunda, korunan hukuki yararın kamu idaresine ve dolayısıyla kamu görevlilerine duyulan güven ve itibar ile kamunun maddi ve mali yararları kapsamında temelde serbest rekabet ortamının korunması olduğu…”
SUÇUN KONUSU
Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen edim bu suçun konusunu oluşturmaktadır. Söz konusu edimler mal teminine, hizmet ifasına veya yapım işine yönelik olabilir.
236.maddenin 2.fıkrasında ihale kararında veya sözleşmede belirtilen maldan bahsedilmektedir. Maddede belirtilen sözleşmenin ne anlama geldiği doktrinde tartışmalara yol açmıştır :
1. görüşe göre sözleşmeden , sadece ihale ile alakalı sözleşmeler anlaşılır. Bu nedenle ihaleye dayanmayan sözleşmeyle kararlaştırılmış edim suçun konusu olmaz.
2. görüşe göre ise her türlü sözleşme bu suçun konusunu oluşturabilir, sözleşmenin ihaleye dayalı olması zorunlu değildir. Bu görüşe göre, doğrudan temin bir ihale türü değilse de bir sözleşme imzalandığı için bu suçun konusunu oluşturur. Yargıtay da bu görüştedir.
FAİL ve MAĞDUR
Edimin ifasına fesat karıştırma suçunda fail bir görüşe göre herkes olabilirken diğer görüşe göre bu suç özgü suç olduğundan herkes fail olamaz.
Maddede edimi kabul veya teslim eden fail olarak kabul edilmiştir. Kabulün suç olarak kabul edilebilmesi için failin malı kabule yetkili olması gerekmektedir. Edimi kabul etmekle yetkilendirilmiş kişiler, kabul komisyon üyeleri , ifa sürecinde görevli kamu görevlileri bu açıdan suçun faili olabilirler.
Edimi teslim eden bakımından ise fail ihale üstünde kalan kişi veya sözleşmeyi imzalayan kişidir. Fail, ihaleye konu edimi ifa yükümlülüğü altına girmiş olan kimsedir. Malı bizzat teslim eden kişi değil fail olarak karşımıza çıkmayabilir. Ancak somut olaya göre iştirak hükümleri devreye girebilir. Bunun için de malı teslim eden kişinin suçun ayrıntılarını bilmesi, suçun işlenmesinde rolü olması gerekir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2018/1449 Esas , 2021/2218 Karar sayılı dosyasında edimin ifasına fesat karıştırma suçunun bazı durumlarda özgü suç olduğu kabul edilmiştir :
‘‘…5237 sayılı TCK'nin 236. maddesinde edimin ifasına fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasa'nın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde yüklenici konumundaki kişiler ve temsilcileri ile edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlilerinin, “c”, “d” ve “e” bentlerinde ise edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlilerinin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği…’’
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2017/657 Esas , 2020/289 Karar sayılı dosyasında da bu hususa yer verilmiştir :
‘‘İnceleme konusu suçun faili kanuni düzenlemedeki farklı seçimlik hareketlere göre kamu görevlisi olabileceği gibi, sivil kişiler de olabilir. Kanuni düzenlemeye göre failin kamu görevlisi olmasının zorunlu olduğu hâllerde, özgü suç söz konusu olur ve bu hâl iştirak bakımından özellik arz eder.’’
242.madde gereği ihaleye fesat karıştırma suçunun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Suçla korunan hukuksal değerin sahibi olan mağdur bu suçta toplumu oluşturan herkestir. Lehine edim ifa edilen kurum veya kuruluşlar ve hazine suçtan zarar görendir. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2016/8567 Esas , 2020/10075 Karar sayılı dosyasında bu husus şu şekilde açıklanmıştır :
‘‘...edimin ifasına fesat karıştırma suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği…’’
MADDİ UNSUR
Edimin ifasına fesat karıştırma suçu seçimlik hareketli suçlardandır . Bu hareketlerin birinin yapılmasıyla suç tamamlanır.
Madde gerekçesine göre Maddenin ikinci fıkrasında, edimin ifasına fesat karıştırma niteliğindeki hareketler sayılmıştır. Sayılan bütün bu hareketlerin ortak özelliği hileli davranışlar olmasıdır.
Bu suç bir zarar suçudur. Suçun oluşabilmesi için edimin gereği gibi yerine getirilmemesinden zarar doğmalıdır. Yargıtay 5.Ceza Dairesi 2020/3763 Esas , 2021/880 Karar sayılı dosyasında da suçun oluşumu için hilenin yapılması ve bu hareketlerden dolayı zarar doğması şart kılınmıştır :
‘‘Edimin ifasına fesat karıştırma suçunun ihaleye fesat karıştırma suçundan bağımsız bir suç tipi olarak 5237 sayılı TCK’nın 236. maddesinde düzenlendiği, hile olmaksızın mal veya hizmetin ayıplı veya eksik ifasının söz konusu olduğu durumlarda, mal veya hizmetin salt ayıplı veya eksik ifa edilmiş olmasının edimin ifasına fesat karıştırma suçunu oluşturmayacağı, suçun oluşabilmesi için ayıplı veya eksik ifanın ayrıca hileli hareketlerle gizlenmeye çalışılmış olması, sözleşmenin tarafı olup da mal veya hizmetin alıcısı konumundaki tarafın da zarar görmesinin de gerektiği, maddedeki suç tanımında zarar unsur olarak açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte, 6459 sayılı Yasaya ilişkin değişiklik önergesinin gerekçesinde de ihaleye fesat karıştırma suçunun temel şekline ilişkin ceza ile TCK’nın 236. maddesinde düzenlenen ve bir zarar suçu niteliği taşıyan edimin ifasına fesat karıştırma suçunun cezası arasındaki uyumsuzluğu gidermek amacıyla 235. maddenin birinci fıkrasındaki cezaların alt ve üst sınırlarında değişiklik yapıldığının ifade edilmesi karşısında, zararın suçun unsuru olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğu...’’
2.fıkrada suçun seçimlik hareketleri düzenlenmektedir. Bu hareketler şunlardır:
1.İhale kararında veya sözleşmede evsafı belirtilen maldan başka bir malın teslim veya kabul edilmesi : Bu durum malın niteliğiyle alakalıdır. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2013/5024 Esas , 2015/10476 Karar sayılı dosyasında malın niteliğinin daha düşük olması ve bu malın teslim alınmasının görevi kötüye kullanma değil edimin ifasına fesat karıştırılması suçu açısından incelenmesi gerektiğine karar verilmiştir :
‘‘.. tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca 14/11/2008-20/02/2009 tarihleri arasında, 44 adet teslimat ile 785.340 kg yakıt teslimi yapıldığı ancak bu yakıtın 722.100 kg'nın teknik şartnameye, ihale kararına ve sözleşmeye aykırı şekilde, fuel oil 4 yerine, fiyat olarak daha ucuz olan fuel oil 6 olduğu, bu şekilde ihale kararında ve sözleşmede evsafı belirtilen maldan başka bir malı teslim eden sanık M.. G..'ın edimin ifasına fesat karıştırma, muayene ve kabul komisyonu kurmayan, ticaret ve laboratuar servisi görevlilerini denetlemeyen sanıklar A.. Ö.., M.. O.. ve M.. Y.. ile firmanın sunduğu belgeleri gereği gibi incelemeyen sanık M.. Y.. ve usulüne uygun şahit numune bulundurmadan yakıt analiz tesellüm föyleri düzenleyen diğer sanıkların ise görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri iddiasıyla cezalandırılmalarının talep edildiği …
Suça konu olayda, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 11., Kamu İhale Kurumunca yayımlanan Mal Alımları Denetim, Muayene ve Kabul İşlemlerine Dair Yönetmelik'in 6. maddeleri ve 20/08/2008 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince kurulması gereken muayane ve kabul komisyonu oluşturulmamışsa da, mal teslimlerinin 31/12/2003 tarih ve 25333 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü Ambar Yönetmeliği'nin 10. maddesi uyarınca "Malzeme Kalite Kontrol Tesellüm Tutanağı" (form 3) düzenlenerek yapıldığının ve anılan maddede tesellüm işlemlerinin gerektiğinde konu ile ilgili en az üç kişinin katılımıyla oluşan komisyon tarafından gerçekleştirileceğinin anlaşılması karşısında, mal teslimine ilişkin tüm evrakın dosya arasına getirtilmesi sonrasında, kurum laboratuvarında görevli olan sanıklar İ.. S.., G.. T.., G.. D.., M.. T.., İ.. P.., C.. Ö.., K.. D.., M.. K.. ve A.. Ö..'nun teslimatta fiilen görevli olup olmadıklarının belirlenmesi, görevli olmaları halinde eylemlerinin edimin ifasına fesat karıştırma suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması …’’
Sözleşmede ya da ihale kararında belirtilenden daha kaliteli bir malın teslim edilmesi ya da daha kaliteli hizmet sunulması durumunda bu suçun oluşup oluşmayacağı tartışılmıştır. Aynı veya daha nitelikli bir malın teslim veya kabul edilmesi ya da hizmetin yapılması durumunda herhangi bir “bozukluktan” söz edilemeyeceğinden, fiil suç teşkil etmeyecektir.
2.İhale kararında veya sözleşmede belirtilen miktardan eksik malın teslim veya kabul edilmesi : Bu durum malın niceliğiyle alakalıdır. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2017/7107 Esas , 2021/1679 Karar sayılı dosyasında malın eksik alındığının ve bu alımın kimin tarafından yapıldığının bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğine karar verilmiştir :
‘‘... Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünce yapılan kitap basım ihalesinde; "..." kitabının teknik şartnamede belirtilen forma ve sayfa sayısından 2 forma ve 38 sayfa eksik olarak ifa edilmesine rağmen iş sözleşmesine uygun olarak tamamlanmış gibi teslim alındığı, sanıklardan ..., ... ve ...'nın 05/09/2005 tarihli hizmet işleri kabul teklif belgesini, sanıklardan ..., ... ve ...'ın ise aynı tarihli hizmet işleri kabul tutanağını imzaladıkları, "..." ve "..." isimli kitapların sözleşmede ve teknik şartnamede belirtilen 26/12/2005 tarihinde teslim edilmediği halde teslim edilmiş gibi işlem yapıldığı, sanıklardan ... ve ... tarafından hizmet işleri kabul teklif belgesi, sanıklar ..., ... ve ... tarafından ise hizmet işleri kabul tutanağı düzenlendiği ve bu itibarla sanıkların edimin ifasına fesat karıştırma suçunu işledikleri iddia ve kabul edilen somut olayda …
Davaya konu edimlere ilişkin teknik şartnameler ile sözleşmelerin, suça konu isnatlara ilişkin hukuk dava dosyalarının asıllarının veya onaylı örneklerinin, keza "..." ve "..." isimli kitaplara Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğünce ISBN numarası verilmesine ilişkin belgelerin temininden sonra dosyanın kül halinde yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek, teknik şartnamelerde ve sözleşmelerde belirtilen hangi maddelere kim ya da kimler tarafından ne şekilde aykırı davranıldığı, kamu zararı meydana gelip gelmediği, gelmiş ise miktarı, diğer taraftan savunmalar üzerinde de durularak her bir sanığın görev ve sorumluluğuna bağlı olarak kabuldeki yükümlülüklerini ve buna dayanak tutanakları da irdeler şekilde bilirkişi raporu alınmasına müteakip sanıkların hukuki durumlarının ayrı ayrı takdir ve tayini yerine eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması …’’
3.Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen, süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi : Burada suçun konusu mal, hizmet, yapım ihalesi olabilir. Hileli teslim tesellüm tutanağı düzenlenmesi gerekmektedir.
4.Yapım ihalelerinde eserin veya kullanılan malzemenin şartname veya sözleşmesinde belirlenen şartlara, miktar veya niteliklere uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi :Burada hem nitelik hem de nicelik ile alakalı bir fesat olabilir. Yargıtay 5.Ceza Dairesi 2014/4483 Esas , 2016/8146 Karar sayılı dosyasında şartnameye aykırı hareket edilmesi suretiyle kamunun zararının doğmasını bu suç olarak nitelendirmiştir :
‘‘…Mürşitpınar istasyon sahasında bulunan istasyon binasının duvar temizliği, iç ve dış cephe bakımı ve onarımı, bozuk rampa düzeyinin betonlanması yapım işlerinin kabul komisyonu üyesi olan kamu görevlisi sanıklar ile ihaleyi alan yüklenici firma sorumlusu sanıkların, ihale konusu işlerde yaklaşık maliyet ölçümlerini yüksek belirleyip işin nevi ve miktar bakımından keşif ve metrajlarda istenen kriterlere uymamasına rağmen tam yapılmış gibi teslim almak suretiyle edimin ifasına fesat karıştırdıkları iddiası ile yapılan yargılamada beraatlerine karar verilmiş ise de; 05/10/2009 tarihli bilirkişi raporunda yüklenici olan sanıkların yaklaşık maliyetlerden fazla gösterilmiş metrajlar kadar işleri yapmamış olmalarına rağmen yapmış gibi fazla metrajlar ve şartnameye göre farklı pozlar göstermek suretiyle fazla hakedişler almak, ölçüm ve kabul komisyonlarında görev alan sanıkların ise teslim aldıkları işlerin ölçümlerini, metrajlarının kontrol ve incelemelerini yapmayarak yüklenici firmalara fazla ödemeler yapılmasına sebebiyet vermek şeklinde gerçekleşen eylemlerinde atılı suçun yasal ve maddi unsurlarının oluştuğunun belirtilmesi ve sanıkların ihale konusu işin teslimine yönelik işlemlerin ölçüm yapılmadan gerçekleştirildiğine dair ikrarları karşısında; kamu görevlisi olan sanıkların zincirleme edimin ifasına fesat karıştırma suçundan, TCK'nın 236/2-d maddesi uyarınca, yüklenici sanıkların ise TCK'nın 40/2. maddesi gereğince bu suça iştirak etmekten dolayı ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi…’’
5.Hizmet niteliğindeki edimin, ihale kararında veya sözleşmede belirtilen şartlara göre verilmemesine veya eksik verilmesine rağmen verilmiş gibi kabul edilmesi : Burada hem nitelik hem de nicelik ile alakalı bir fesat olabilir.
MANEVİ UNSUR
Bu suç kasten işlenebilir. Kanunda herhangi bir özel kast aranmamıştır. Bu nedenle suç olası kastla da işlenebilir.
HUKUKA AYKIRILIK UNSURU
Kanunda yer alan hareketlerin yapılmasıyla hukuka aykırılık kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Zira kanunda özel bir hukuka aykırılık aranmamıştır.
SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ
*Teşebbüs : Mümkündür. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2012/4554 Esas ve 2013/5956 Karar sayılı dosyasında failin icra hareketlerini tamamlayamaması durumunda teşebbüsten cezalandırılması gerektiğine hükmedilmiştir :
“… sanığın ihale kararında ve sözleşmede evsafı belirtilen maldan eksik malzeme teslim etmeye çalıştığı, ancak Muayene ve Teslim Alma Komisyonunca gerekli muayene ve kabul işlemi için bilirkişi tayin edilmesi üzerine durumun ortaya çıktığı, satın alma işleminin iptaline karar verildiği anlaşılmakla eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde tamamlanmış suçtan hüküm kurulması,…”
*İştirak : Yargıtay’a göre edimin ifasına fesat karıştırma suçu özgü suç olduğundan bu özellikleri taşımayan kişiler ancak yardım eden ya da azmettiren olarak cezalandırılabilirler. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2018/1449 Esas , 2021/2218 Karar sayılı dosyasında da bu husus açıklanmıştır :
‘‘…dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, 5237 sayılı TCK'nin 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve aynı Kanun'un 236/2-d maddesi uyarınca edimin ifası sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen edimin ifasına fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin ancak azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri nazara alındığında, kamu görevlisi olmayan sanıkların bu suçun asli faili olarak cezalandırılmalarının mümkün olmadığı gözetilerek…’’
*İçtima : Aynı suç işleme kararı icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda tek suç oluşur ve TCK 43/1 de düzenlenen müteselsil suç hükümleri uygulanır.
Edimin parça parça ifa edildiği durumlarda, her bir parçada yapılan fesadın tek suç mu birden fazla suç mu oluşturacağı tartışılmış ve farklı görüşler ortaya çıkmıştır. 1. görüşe göre edim tek bir bütün olduğundan tek suç oluşur. 2. Görüşe göre ise farklı zamanlarda aynı suç işleme kararı kapsamında hareket edildiğinden müteselsil suç hükümleri uygulanır. Bu görüşe göre tek suç oluşsa da ceza artırılarak verilmelidir. Yargıtay 5.Ceza Dairesinin 2018/475 Esas , 2021/1576 Karar sayılı dosyasında bu hususta TCK 43/1 in uygulanamayacağına karar verilmiştir :
‘‘Katılan kurumun kalorifer yakıtı alımına ilişkin ihalesi lehine sonuçlanan sanıklar tarafından ihale sözleşmesinde belirtilen teknik koşulları sağlamayan daha düşük kalitedeki fuel oilin teslimi değişik zamanlarda birden fazla seferde gerçekleştirilmiş ise de; aynı sözleşme kapsamında yüklenici firma tarafından aynı edimin niteliği gereği parçalar halinde ifa edilmesi halinde, suçun hukuki konusu ve maddi unsuru nazara alındığında, yargılama konusu olayda hukuki anlamda bütünlük arz eden eylemlerin tek suç oluşturacağı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilerek tek suçtan hüküm kurulması gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde uygulama yapılarak sanıklar hakkında fazla ceza tayin edilmesi, kanuna aykırı…’’
Edimin ifasına fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar.
SORUŞTURMA , KOVUŞTURMA , YAPTIRIM
5235 sayılı kanunun 14.maddesi gereği mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur. Edimin ifasına fesat karıştırma suçunda fail üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu nedenle suç , asliye ceza mahkemesinin görev alanına girmektedir
242.madde gereği ihaleye fesat karıştırma suçunun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Bu suç şikayete tabi olmadığından resen soruşturulur.
ÖZEL SORUŞTURMA USULÜ
Kamu görevlilerine karşı soruşturma açılabilmesi için özel bir soruşturma şartı vardır. Bu şart 4483 sayılı kanun gereği izindir. Bu kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için ilgili makamlardan izin alınması gerekmektedir.
Ancak 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet Ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 17.maddesinde özel bir düzenleme daha bulunmaktadır. Buna göre ‘’ Bu Kanunda ve 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununda yazılı suçlarla, irtikâp, rüşvet, basit ve nitelikli zimmet, görev sırasında veya görevinden dolayı kaçakçılık, resmî ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarının açıklanması veya açıklanmasına sebebiyet verme suçlarından veya bu suçlara iştirak etmekten sanık olanlar hakkında 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.’’
Her ne kadar kanun maddesinde edimin ifasına fesat karıştırma suçu yer almasa da , kanunun yapıldığı dönemde edimin ifasına fesat karıştırma ihaleye fesat karıştırma suçundan ayrı bir suç olmadığından doktrinde bir görüş 3628 sayılı kanun gereği soruşturma izninin alınmasına gerek olmadığı düşüncesindedir.
EDİMİN İFASINA KARIŞTIRMA SUÇUNUN CEZASI NE KADARDIR ?
Edimin ifasına fesat karıştırma suçunun cezası üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıdır.
242.madde gereği ihaleye fesat karıştırma suçunun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
EDİMİN İFASINA FESAT KARIŞTIRMA SUÇUNDAN CEZA ALAN BİR KİŞİ HAPSE GİRER Mİ ?
Hakim sanık hakkında hapis cezasına hükmetmişse kesinleşmiş olan hapis cezalarının ne kadar yatarının olduğunun tespiti noktasında İnfaz Hukukunun çok iyi bilinmesi gerekmektedir. İnfaz Hukuku sık değişen bir hukuk dalı olduğundan kararın kesinleştiği tarih önem taşımaktadır. Kesinleşme tarihinde yürürlükte bulunan kurallar uygulama alanı bulacaktır. Yine sanık hakkında hükmedilen cezanın ne kadar yatarının olduğu belirlenirken bu suçun sanık açısından mükerrer suç olup olmadığı , suçun işlendiği tarihte sanığın kaç yaşında olduğu , sanığın eğitim durumları gibi hususlar önemli olmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için uzman bir avukat ile iletişime geçmeniz tavsiye edilir .
Stajyer Avukat Sema Nur Deveci
Avukat Hüseyin Acar
Reşit Hukuk & Danışmanlık