CİNSEL TACİZ SUÇU

CİNSEL TACİZ SUÇU

CİNSEL TACİZ SUÇU

Türk Ceza Kanununda , ikinci kitabın kişilere karşı suçlar kısmının 6. bölümünde cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar düzenlenmektedir. Cinsel suçlar ; cinsel saldırı , çocukların cinsel istismarı , reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz olmak üzere  4 suçtan oluşmaktadır.  

102.maddede cinsel saldırı suçu düzenlenmektedir. 1.fıkranın ilk cümlesinde ‘cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlali’ basit cinsel saldırı suçu olarak düzenlenmiştir. İkinci cümlede cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması durumu suç olarak düzenlenmiştir. 2.fıkrada ise vücuda organ veya sair bir cisim sokulması nitelikli cinsel saldırı suçu olarak düzenlenmiştir. 

SUÇLA KORUNAN HUKUKSAL DEĞER

Cinsel saldırı düzeyinde olmayan ancak kişiyi cinsel yönden rahatsız eden davranışlar cinsel taciz suçu sayılarak  cinsel özgürlüğün en geniş şekliyle korunması amaçlanmaktadır.  Cinsel taciz suçunda kişinin vücut bütünlüğü ihlal edilmemektedir.  Bu nedenle kişilerin vücut bütünlüğü değil huzur ve sükunu da bu suçla korunmaktadır. 

SUÇUN KONUSU

Fail cinsel amaçlı olarak mağdura yönelik hareketlerde bulunmaktadır. Bu nedenle suçun konusunu mağdurun cinsel bütünlüğü oluşturmaktadır.

FAİL ve MAĞDUR

Fail açısından özellikli bir durum söz konusu değildir. Yine mağdur açısından da kanunda herhangi bir özellik aranmamıştır. 

Mağdur ya da failin evli ya da bekar olması suçun oluşması bakımından önemli değildir. 

Fail ve mağdurun farklı cinste olmasına da gerek yoktur. Mağdurla aynı cins biri de bu suçun faili olabilir. 

MADDİ UNSUR

Kişiye yönelik yapılan cinsel maksatlı hareketler bu suçun konusunu oluşturmaktadır. Bu hareketler ani ve tek bir davranışla, sözle gerçekleştirilebileceği gibi kişiyi rahatsız edecek şekilde tekrarlayan davranış veya sözlerle de gerçekleşebilir. Bu söz , hareket ya da yazının mağdura ulaşması ya da ulaşma olanağının olması gerekir. Aksi takdirde suç oluşmaz.

Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2020/10666 Esas ,  2021/4457 Karar sayılı dosyasında failin , mağdurlara cinsel organını göstermesi cinsel taciz olarak kabul edilmiştir : 

‘‘Mahkemece olay günü kaldırımda yürümekte olan müştekilerin yanından bisikletiyle geçmekte olan suça sürüklenen çocuğun, her iki müştekiye cinsel organını göstererek cinsel taciz suçunu işlediği kabul edilmesine rağmen kısa karar ile gerekçeli hükümde eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 102/1-c.2 maddesine göre ceza tayin edilmesi suretiyle kabul ile hüküm arasında çelişkiye yol açılması … ’’

Yine bu hareketlerin mağdura ulaşması yeterli olup mağduru rahatsız etmesi gerekmemektedir. 

Madde gerekçesine göre cinsel taciz, kişinin vücut dokunulmazlığının ihlâli niteliği taşımayan cinsel davranışlarla gerçekleştirilebilir. Cinsel taciz, cinsel yönden, ahlâk temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesinden ibarettir.

105.maddede düzenlenen cinsel taciz suçunun oluşabilmesi için cinsel maksatlı yapılan hareketlerin mağdura yönelmesi gerekmektedir. Aksi takdirde cinsel taciz değil hayasızca hareketler suçu oluşur. Bu konuda Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2020/19962 Esas  ,  2021/19957 Karar sayılı dosyasında verilen karar şu şekildedir :

‘’Cinsel amaçlı hareketlerin, doğrudan mağduru hedef alarak gerçekleştirilmesi halinde cinsel taciz suçu, mağduru hedef almadan ve alenen gerçekleştirilmesi halinde ise TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketler suçu oluşacaktır.’’

Mağdurun defalarca aranıp cinsel içerikli sözler söylendiği olayda Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/4458 Esas , 2021/4365 Kararıyla cinsel suçun oluştuğunu ifade etmiştir :

‘‘Katılanın aşamalardaki beyanları ile iddiayı doğrular nitelikte sanığın belirtilen tarihte katılanı birden fazla aradığını gösteren telefon döküm kayıtları, tanık anlatımları, savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın olay gecesi katılanı on yedi kez telefonla arayıp, küfrettikten sonra cinsel içerikli sözler sarfettiği anlaşıldığından, müsnet suçlardan mahkumiyeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi’’

Mağdurun vücut dokunulmazlığının ihlali niteliğinde olan dokunma , okşama , öpme gibi eylemler cinsel taciz suçunu değil TCK 102/1 de düzenlenen basit cinsel saldırı suçunu oluşturmaktadır. Nitekim Yargıtay 2021/2139 Esas  ,  2021/7720 sayılı kararında fiziksel temasın varlığı halinde cinsel taciz değil basit cinsel saldırı suçunun oluşacağını ifade etmiştir : 

‘‘Sanığın katılanı öpmeye çalıştığı sırada katılanın kabul etmemesi nedeniyle eylemini tamamlayamadığı boğuşmaya başladıkları bu haliyle fiziksel temas içeren eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 102/1-2. cümlesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması … bozmayı gerektirmiştir ’’

NİTELİKLİ HAL

Türk Ceza Kanununun 105.maddesinin 2.fıkrasında bu suçun nitelikli hali düzenlenmiştir. Buna göre suçun nitelikli halleri şunlardır : 

1.Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi : Bu durumlarda fail , mağdurun içinde bulunduğu güven ortamının verdiği kolaylıktan yararlanarak bu suçu işlemektedir. Bu durumlarda mağdurun fiile karşı mukavemeti düşüktür. Kanun koyucu suçun bu şekilde işlenmesini nitelikli hal kapsamına almıştır. 

Kamu görevlisi olan amirin kendi astlarına ya da vatandaşa kamu görevinin kendine sağladığı yetki alanını kötüye kullanarak cinsel tacizde bulunması nitelikli hal kapsamındadır. Yine normal bir kamu görevlisinin vatandaşa karşı kamu görevinin kendine sağladıı kolaylıktan yararlanarak cinsel tacizde bulunması bu kapsamda yer almaktadır.

2.Aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi : Bu durumlarda fail , mağdurun içinde bulunduğu güven ortamının verdiği kolaylıktan yararlanarak bu suçu işlemektedir. Bu durumlarda mağdurun fiile karşı mukavemeti düşüktür. Kanun koyucu suçun bu şekilde işlenmesini nitelikli hal kapsamına almıştır. 

Aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan yararlanılarak bu suçun işlenmesi durumunda failin ; aileden biri olması şart değildir. Önemli olan bu kişilerin birlikte yaşıyor olmalarıdır. 

3.Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmesi : Bu durumlarda fail , mağdurun içinde bulunduğu güven ortamının verdiği kolaylıktan yararlanarak bu suçu işlemektedir. Bu durumlarda mağdurun fiile karşı mukavemeti düşüktür. Kanun koyucu suçun bu şekilde işlenmesini nitelikli hal kapsamına almıştır. 

4.Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi  : Bu durumlarda fail, mağdurun içinde bulunduğu güven ortamının verdiği kolaylıktan yararlanarak bu suçu işlemektedir. Bu durumlarda mağdurun fiile karşı mukavemeti düşüktür. Kanun koyucu suçun bu şekilde işlenmesini nitelikli hal kapsamına almıştır. 

5.Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi : Bu durumlarda failin mağdura yönelik hareketleri daha kolay iletilmekte ve bu sayede mağdur daha fazla rahatsız edilebilmektedir. Bu nedenle nitelikli hal kapsamına alınmıştır. 

6.Teşhir suretiyle işlenmesi : Teşhirin kelime anlamı göstermek , kendini sergilemektir. Cinsel taciz suçunun da bu şekilde işlenmesi nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Örneğin failin çıplak vaziyette mağdura karşı hareketlerde bulunması durumunda bu nitelikli hal gerçekleşmektedir.

7.Çocuğa karşı işlenmesi : Bazı suç tiplerinde fiillerin çocuklara karşı işlenmesi nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Cinsel taciz suçu da bu suçlardan biridir. Cinsel taciz suçunda fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur .TCK nın 6.maddesinde bazı tanımlamalar yapılmaktadır. Bunların içinde çocuk tanımı da yer almaktadır. 6.maddenin 1.fıkrasının c bendine gör ‘Çocuk deyiminden; henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi ’ anlaşılır. 

NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ HAL 

Bu fiil nedeniyle mağdurun işi bırakması , okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalması durumu cinsel taciz suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halini oluşturmaktadır. Bu durumda faile verilecek ceza bir yıldan az olamaz.

MANEVİ UNSUR

Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 2019/8781 Esas  ,  2020/4573 Karar dosyasında da belirtildiği üzere cinsel taciz suçu cinsel amaçla işlenebilir. Bu nedenle suçun oluşumu için özel kast gereklidir. Yüksek ahkeme bunu şu şekilde ifade etmiştir :

‘‘Suçun oluşması için sanığın cinsel arzularını tatmin amacıyla hareket etmesi gerekli değilsede, kişiyi rahatsız eden ve sıkıntıya sokan cinsel amaçlı davranışların varlığı gereklidir. Başka bir ifade ile bu suç cinsel amaçlı bir davranışla işlenebilir. Cinsel tacizin oluşması için fiilin cinsel yönden mağduru rahatsız edici boyuta ulaşması gerekir.’’

Faildeki cinsel amacın varlığının tespit edilebilmesi için bazı parametreler bulunmaktadır. Bunlar Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2015/208 Esas  ,  2019/666 Karar sayılı dosyasında şu şekilde açıklanmıştır :

‘‘Eylemin cinsel amaçla işlenip işlenmediği ya da hangi fiilin cinsel taciz suçunu oluşturacağı belirlenirken sosyal hayatın gerekleri, tarafların konumları ile aralarındaki ilişki gözetilmeli, bu kapsamda ahlaki kurallara uygun evlenme teklifi, tanışma isteği veya beğeni ifadelerinin cinsel taciz suçunu oluşturmayacağı kabul edilmelidir. Bununla birlikte evlenme veya arkadaşlık isteğinin iç çamaşırı hediye etme veya cinselliğe yönelen sözlerle gerçekleştirilmesi örneklerinde olduğu gibi kaba ve rahatsız edici bir üslupla yapılması, teklifin reddedilmesine karşın eylemin mağduru rahatsız edecek şekilde sürdürülmesi yahut mağdurun Medeni Kanun hükümlerine göre evlenme imkânı bulunmayan bir çocuk veya taraflardan birinin evli olması örneklerinde olduğu gibi evlilik veya arkadaşlık ilişkisinin önünde kanuni veya ahlaki engellerin bulunması durumlarında cinsel taciz suçunun oluşacağı hususunda hiç bir şüphe bulunmamaktadır.’’ 

HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

Rıza bu suçun için hukuka uygunluk nedeni oluşturabilir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2012/1498 Esas , 2014/188 Karar sayılı dosyasında buna ilişkin şu ifadelere yer verilmiştir :

‘’Cinsel taciz eylemlerinin suç olarak kabul edilebilmesi için bu eylemlerin hukuka aykırı olarak, başka bir ifadeyle mağdurun rızası hilafına gerçekleştirilmiş olması zorunludur. R**** *** ehliyetine sahip bulunan bir kişinin, cinsel taciz eylemlerine 'nun 26. maddesi kapsamında göstereceği rıza eylemi hukuka uygun hale getirecek ve eylem suç teşkil etmeyecektir. Rızanın varlığı somut olayın özelliklerine göre belirlenecektir.’’

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

*Teşebbüs : Mümkündür. Failin icra hareketlerine başlayıp elinde olmayan sebeplerle hareketini tamamlayamadığı durumlarda teşebbüs söz konusu olur. 

*İştirak : Mümkündür. 

*İçtima : Mümkündür. Genel hükümlere göre problem çözülür.

Aynı suç işleme kararı  icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda tek suç oluşur ve TCK 43/1 de düzenlenen müteselsil suç hükümleri uygulanır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/441 Esas  ,  2021/19970 sayılı kararında cinsel taciz suçunun müteselsil şekilde işlenebileceğini kabul etmiştir .

‘‘Sanığın, cep telefonu numarasının yazılı olduğu kağıdı, suç tarihinde onbir yaşında olan katılanın eline sıkıştırarak kendisini aramasını istemesi, 24/10/2015 tarihinde markete giden katılanın önüne çıkarak “neden beni aramadın, belki sevgili oluruz” demesi, 27/10/2015 günü de katılanın evinin yakınında karşısına çıkıp site içindeki kamelyada buluşma teklif etmesi şeklindeki eylemlerinin, zincirleme suç hükümleri kapsamında cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hatalı değerlendirmeyle sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan hüküm kurulması…’’

Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da tek suç oluşmakta ve 43/2 de düzenlenen farklı neviden fikri içtima hükümleri uygulanmaktadır. 

Cinsel istismar ile cinsel taciz suçları arasındaki ilişki Yargıtay Ceza Genel Kurulunun  2015/208 Esas  ,  2019/666 Karar sayılı dosyasında şu şekilde açıklanmıştır :

‘‘Değişik zamanlarda işlenen çocuğun cinsel istismarı ile cinsel taciz suçları arasında zincirleme suç ilişkisinin bulunmadığının tespitinden sonra gelinen bu noktada cinsel taciz suçu ile cinsel istismar suçunun aynı anda işlenmesi hâli üzerinde de durulup "Görünüşte içtima" ve "geçitli suç" kavramlarına da değinilmesi gerekmektedir.

Cinsel taciz suçu ile çocuğun cinsel istismarı (veya cinsel saldırı) suçu arasında geçitli suç ilişkisi bulunmamaktadır. Zira bu suçlardan birisinin işlenmesi için diğer suç normunun ihlalinde zorunluluk yoktur. Ancak çocuğun cinsel istismar suçunun hemen öncesinde, suç sırasında veya hemen sonrasında cinsel taciz olarak nitelendirilebilecek sözler sarf edilmesi veya davranışlarda bulunulması hâlinde aynı hukuki menfaate yönelik daha ağır bir saldırı söz konusu olduğundan yalnızca çocuğun cinsel istismarı suçundan ceza verilmesi gerekir. Cinsel saldırı ve cinsel taciz ile çocuğun cinsel istismarı ve cinsel taciz suçları arasında içtima ilişkisi bakımından farklı bir durumun bulunmadığı gözetildiğinde bu husus doktrinde; cinsel taciz suçunun, cezalandırılamayan önceki fiil durumunda olduğu …’’

SORUŞTURMA , KOVUŞTURMA , YAPTIRIM

5235 sayılı kanunun 14.maddesi gereği mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur. Cinsel taciz suçunda sanık hakkında üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adlî para cezası verilmektedir. Cinsel taciz suçunda fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde sanık hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Öngörülen hapis cezaları göz önüne alındığında cinsel taciz suçu asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suç tipidir. 

Bu suç için kanun seçimlik yaptırım öngörmüştür. Bu nedenle TCK 61/9 gereği adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.

Cinsel taciz suçu şikayete tabidir. TCK 73 gereği şikayet süresi , hak sahibi olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar. Bu süre 6 aydır.  Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür . Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez. Bunun nedeni kovuşturmanın aleni olmasıdır. Herkes aklanma hakkına sahiptir. Bu nedenle iddianamenin kabulüyle başlayan kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçilerek ceza davasının düşmesi kararının verilebilmesi sanığın kabulüne bağlıdır. Hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz. Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.

Şikayette fail değil fiil şikayet edilmektedir. Bu nedenle iştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar. 

CMK 253/3 gereği soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Dolayısıyla şikayete tabi olan basit cinsel saldırının sarkıntılık düzeyinde kalması durumunda da uzlaşma yoluna gidilemez. 

CİNSEL TACİZ SUÇUNUN CEZASI NE KADARDIR ?

Bu suç tipinde öngörülen ceza üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adlî para cezasıdır. Cinsel taciz suçunda fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde sanık hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

CİNSEL TACİZ SUÇUNDAN CEZA ALANLAR HAPSE GİRER Mİ ?

Cinsel taciz suçunda kanun seçimlik bir ceza öngörmüştür. Bu nedenle verilecek cezanın belirlenmesi hakimin takdirine bırakılmıştır. Ancak TCK 58/3 gereği suçta tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.

Hakim sanık hakkında hapis cezasına hükmetmişse kesinleşmiş olan hapis cezalarının ne kadar yatarının olduğunun tespiti noktasında İnfaz Hukukunun çok iyi bilinmesi gerekmektedir. İnfaz Hukuku sık değişen bir hukuk dalı olduğundan kararın kesinleştiği tarih önem taşımaktadır. Kesinleşme tarihinde yürürlükte bulunan kurallar uygulama alanı bulacaktır.  Yine sanık hakkında hükmedilen cezanın ne kadar yatarının olduğu belirlenirken bu suçun sanık açısından mükerrer suç olup olmadığı , suçun işlendiği tarihte sanığın kaç yaşında olduğu , sanığın eğitim durumları gibi hususlar önemli olmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için uzman bir avukat ile iletişime geçmeniz tavsiye edilir .

Avukat Hüseyin ACAR

Stajyer Avukat Sema Nur DEVECİ

Reşit Hukuk & Danışmanlık Bürosu